13 Haziran 2010 Pazar

persona(1966)


Bu filmi neden bu kadar geç izlemişim diyorum, aynı zamanda da acaba hala erken miydi filmi izlemek için diye düşünüyorum. Ingmar Bergman'ın izlediğim ilk filmi oldu lakin şu ana dek izlediklerimin bir çoğunu kafamda çürüttü bile.. Keşke Mulholland Drive'dan daha önce izlemiş olsaydım filmi. Velhasıl yine de film hakkında yorum yapmak haddime değil, neyimle varım ki. Not: Şunu da vermeden geçemeyeceğim ki kendisi filmi özetleyen bir repliktir:

"anladığımı düşünmüyor musun?

var olmayı boşyere hayal etmek. öyleymiş gibi görünmemek, gerçekten olmak. uyanık olduğun her an. tetikte. başkalarına karşı sen ile yalnızken ki sen arasındaki uçurum. baş dönmesi ve sürekli açlık, açığa vurulmak için. içinin görülmesi için... hatta parçalara ayrılmak ve belki de tümüyle yok edilmek için. sesin her tonu bir yalan, her davranış bir aldatmaca, her gülümseme aslında yüz ekşitme.

intihar etmek mi?
oh, hayır! bu çok çirkin. sen yapmazsın.

ama hareket etmeyi reddedebilirsin. konuşmayı reddedebilirsin. o zaman en azından yalan söylemezsin. böylece düşünceye dalıp, kendi içine kapanabilirsin. artık rol yapmaz, herhangi bir maske takmaz ve yalancı davranışlarda bulunmamış olursun.

sen öyle sanırsın. ama gerçek inatçıdır. saklandığın yer su geçirmez değildir. yaşam dışardan sızar içeri. ve tepki vermek zorunda kalırsın. hiç kimse de bunun gerçek olup olmadığını, sen içten misin yoksa yapmacık mısın diye sormaz. bu soruların önemsendiği tek yer tiyatrodur. hatta orada bile fark etmez.

seni anlıyorum, elisabet. kendini bırakmanı, hareketsiz kalmanı, hayali bir sistem içinde apatiye girmeni anlıyorum. seni anlıyorum ve seni takdir ediyorum. hevesin gecene, tüm ilgin bitinceye kadar bu rolü oynaman gerektiğini düşünüyorum.

o an geldiğinde diğer rollerini bıraktığın gibi,bunu da bırakırsın..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder